Sayfalar

28 Kasım 2009 Cumartesi

anladın sen


Gerçek dostluğun ne olduğunu ve belli bir yaştan sonra dost edinmenin giderek zorlaştığını bilecek kadar yaşlı sayılırım. Bir yılı aşkın bir süredir şehir dışında yaşayan bir dostumla buluştum bugün. Kurduğu işini, nasıl nefret ettiğimiz eski patronumuza giderek benzediğini, kız arkadaşıyla nasıl bir yol ayrımı-birleşmesine geldiklerini, ortak tanıdıklarımızdan evlenenleri, bebelenenleri, boşanma arefesindekiler de dahil olmak üzere tüm taze dedikoduları yaptık. Sonra bir an "sana dargın olduğumun farkındasın di mi" dedi;"değilim"dedim. "bir süredir pek çok şeyin farkında değilim". "Senin şuracıktaki evine gelemedim diye kendimi kötü hissediyorum. kaç defa davet ettim bir atlayıp gelmediniz" dedi. "haklısın, bahanem yok sadece kanadım kırıldı, onarmaya çalışıyorum" dedim. Sormadı başkaca birşey. Islak gözlerle birbirimize sarıldık.

26 Kasım 2009 Perşembe

if I were a boy..



böyle giyinirdim!

bayram şekeri


Hayatımın yarısını vejeteryan geçirmiş birisi olarak kurban bayramlarını asla sevemedim, hatta nefret ettim dinden imandan bu yüzden. Harçlıklar kesildiğinden beri de hiçbir dini içerikli bayramı sevmiyorum. Yaş itibariyle de ailevi sosyal aktiviteler eşzamanlı olarak sevilmemeye başlanıyor zaten aynı yaşlarda.. Artık yalnız yaşamanın da verdiği bir rahatlıkla hiçbir akrabamla görüşmeme lüksünü bayramlar da dahil olmak üzere sonuna kadar sürüyorum. Gün gelip bayramda seyranda arkadaşlarımdan da köşe bucak kaçmam gerekeceği aklıma gelmemişti hiç. İnsanlar çift iken neden tekil arkadaşlarının tatillerde kendilerine katılmasını bekliyorlar? Sevgiden demeyin. O kısmını ben de biliyorum ama bana biraz bencilce bir sevgi gibi geliyor bu durum. Eğer arkadaşımın ilişkisi kötüyse muhteşem aşkımdan bahsetmem. Parası yoksa yaptığım tatili ballandırarak anlatmam. Kardeşiyle küsse kardeşimle aramızın son zamanlarda ne kadar muhteşem olduğundan bahsetmem vs. vs. Bana da benzer şekilde davranılmasını beklerim ama davranmayanlar olur illa ki. Onların da kusuruna bakmam, ama kaçarım.

Hepiniz birer renk şeker seçin şimdi. Ben unisex günlerimdeyim. Mor şekeri alıp, telefonlarımı kapatıp, kaçıyorum.

Kanları düşündükçe iyi bayramlar diyesim gelmiyor. İnsanlığımdan utanıyorum.

16 Kasım 2009 Pazartesi

30'lu yaşlarda yalnız kalmak zor işmiş. 20'lerinde sevgilinden ayrılınca takılacak bir sürü kız arkadaşın oluyor. Beraber dağıtmaca, eğlenmece, tatiller yapmaca vs vs.. program ve alternatif bol. Ancak yaş ilerledikçe işler değişiyormuş, yeni anlıyorum. Herkes evli ya da sevgililidir. Gece çıkmaları zaten keyif vermemektedir. Hafif sosyalleşmeye kalkınca birileriyle tanışıyor ancak "yalnız bayan" olduğun için dürtüşmeden sade bir ahbaplık edemiyorsun. Etmek istemen tuhaf karşılanıyor. Dolayısıyla yaklaşan tatiller bünyede bir kasılma yapıyor.

Tüm bu psikolojiler içindeyken ilacımı buldum. www.dobreak.com Temalı geziler düzenleyen iki kız kardeşin kurdukları ve internet üzerinden tanıtım yaptıkları bir tur şirketi. Dünyaca ünlü festivallere, mekanlara, konserlere küçük gruplu turlar düzenliyorlar. Mesela Madonna'nın Bulgaristan'da konseri var. 4 günlük 10-20 kişilik bir grup düzenliyorlar Bulgaristan'a. Ben üye oldum. Artık yeni partnerim dobreak. Bütün tatillere dobreakla gideceğim. İlginenlere duyurulur.

7 Kasım 2009 Cumartesi

Sikik Pollyanna

Pollyanna'ya bir grup pala bıyıklı amca arka arkaya tecavüz ederler. Olayın ardından Pollyanna'nın ilk cümlesi: "şükürler olsun sırayla geldiler. Yoksa ben ne yapardım!"
İkici cümlesi:"Allahtan bugün ağda yaptırmıştım"

1 Kasım 2009 Pazar

canım fotoğraf bile yüklemek istemedi. o derece keyifsizim..

Yalnızlığı neden sevmediğimi bir kez daha hatırladım bu hafta sonu. Zaman geçirmek kadar zor birşey olamaz. Hem yetişemediğim şeylerden yakınıyor, hem de zamanı geçiremediğim için kendimi işe yaramaz, sıkıcı, bitik falan hissediyorum. Ama bir yandan da insanlarla olmak istemiyorum. Her birkaç yılda bir hayatımdan 3-5 kişi dışında herkesi çıkarttıp, sonra tekrar sosyalleşme pratikleri yapmam ne kadar normal bilemiyorum.

İstanbul’un esip esip zırlayan hali ve benim reglim birleşince süper bir ruh hali çıktı ortaya. Cuma akşamından beri adımımı dışarı atmadım bile. Görüşme talebinde bulunan bebemizi eve davet edip, ardından yaşadığım pişmanlığı film izlerken uyuyakalma tribimle tamamladım Allahtan! Bir ilişki istemediğimi açıkça söylemem gerektiğini artık biliyor olmama rağmen, onu bile yapacak dermanı bulamadım kendimde.

Şimdi sakin bir Pazar akşamı önce yarın yapacağım sunumu tamamlayıp, sonra kışlıkları çıkartıp kendimi ütüye ve ağlamaya verirken artık etrafımda zeki ve keyifli insanlar olsun istiyorum. 20’li yaşlarımdaki gibi kendimi internet sitelerine vermeden bu kişileri nereden bulabilirim bilmiyorum.