Sayfalar

3 Nisan 2010 Cumartesi

Anthony and the Johnsons-Cripple and the Starfish

hayatım boyunca teknolojik konularla ilgilenmeyi vakit kaybı olarak görmenin acısını son aylarda yaşadığım teknolojik sıkıntılarla çekmem yetmezmiş gibi, bir de video yüklemeyi bilmiyorum. Biri bana video yüklemeyi öğretsin!


Bazı insanlar var, eserlerini gördüğümde, duyduğumda, izlediğimde bu hayatta çok şeyi kaçırdığımı, daha çok öğrenmem, araştırmam gerektiği acısının içimi kavurduğunu hissediyorum. Sadece birkaç yıl önce keşfettiğim için bu acı verenler listemin başında gelir Anthony Hegarty. Bilinen grup adıyla Anthony and the Johnsons.

NY’ta kabarelerde şarkı söyleyerek başlamış olduğu söyleniyor müzik hayatına. Boy George, Beyonce gibi pek çok ünlü ile yaptığı düet ve coverlarıyla duyuldu ismi daha çok. Ancak ben solo söylediği şarkıları tercih ederim. "Fistful of Love" ile bu şarkı arasında çok gidip geldim aslında.

Eşcinselliği hastalık olarak gören aileden sorumlu sevgili bakanımız bir insansa ve Anthony’i kendisine dinletirsek, belki hastalık değil de hormonel bir durum olduğuna, pipisi olan bir insan evladının bu sözleri yazamayacağına kanaat getirebilir. Anthony’den sonra da fikri değişmezse, zaten kadınlığından şüphe ederim.

An olur, o kadar mutlu olursun ki, yaşadığın duygunun üstünde bir güzellik olmadığnı düşünürsün. Mutluluğu kirletmekten ya da koruyamamaktan korkarsın ve ölmek istersin. “Cripple and the Starfish”i ilk duyduğumda değil ama sözlerine ilk dikkat ettiğimde o ölmek istediğim anı hatırlamıştım. Bu şarkıyı seçme sebebim budur.

Gelirim dedim ama Anthony ile başlayan güne FD konseriyle devam edilir mi, bilemiyorum. Cihangir merdivenlerde biralamaca bile daha iyi geliyor kulağa.

Gününüz aydın olsun efendim.



Mr. Muscle forcing bursting
Bay Adele uğraşıyor patlatmaya...
Stingy thingy into little me, me, me
Miniminnacık içimdeki o ufak şeyi, beni, bende, bana...
But just "ripple" said the cripple
Üstümden geçen dalga, yaralı dedi suratıma...
As my jaw dropped to the ground
Düşerken çenem, aşağıya...
Smile smile
Gülümseye, gülümseye...

It's true I always wanted love to be
Her zaman sevilmek istedim, doğrudur...
Hurtful
Biraz da iç burkucudur...
And it's true I always wanted love to be
Her zaman sevilmek istedim, doğrudur...
Filled with pain
Adamın içini acı ile doldurur...
And bruises
Yüreğine de bir yâre kondurur...

Yes, so Cripple-Pig was happy
Evet, şu yaralı köpek mutluydu...
Screamed " I just compeletely love you!
"Sana deli divane âşığım" diye haykırıyordu...
And there's no rhyme or reason
Ne bir epiklik, ne de mantık vuku buluyordu...
I'm changing like the seasons
Mevsimler gibi bir açıp bir soluyordu...
Watch! I'll even cut off my finger
İzle ve gör! Parmağımı kesip atılacak...
It will grow back like a Starfish!
Bir deniz yıldızı gibi, tekrar uzayacak...
It will grow back like a Starfish!
Bir deniz yıldızı gibi, tekrar uzayacak...
It will grow back like a Starfish!"
Bir deniz yıldızı gibi, tekrar uzayacak...

Mr. Muscle, gazing boredly
Sıkılgan gözlerle Bay Adele dik dik bakıyor...
And he checking time did punch me
Beni heder eden zamanı kolaçan ediyor...
And I sighed and bleeded like a windfall
İç çekerim, yüreğim dağlanır, daldan düşercesine...
Happy bleedy, happy bruisy
Tatlı bir dağlama, tatlı bir yâre...

I am very happy
Öylesine mutluyum ki...
So please hit me
Lütfen vur beni...
I am very happy
Öylesine mutluyum ki...
So please hurt me
Rica ediyorum, kır kalbimi...

I am very happy
Öylesine mutluyum ki...
So please hit me
Lütfen vur beni...
I am very happy
Öylesine mutluyum ki...
So please hurt me
Rica ediyorum, kır kalbimi...

I'll grow back like a Starfish
Bir deniz yıldızı gibi, tekrar uzayacağım...
I'll grow back like a Starfish
Bir deniz yıldızı gibi, tekrar uzayacağım...
I'll grow back like a Starfish
Bir deniz yıldızı gibi, tekrar uzayacağım...




4 yorum:

Chopartypical dedi ki...

manzara mupteşem bir an bloğundaki yer: moda görünce evinin manzarası sandım.

hadi canım dedim ben olsam kesin alkolik olurum.

sonradan anladım olsun be dedim.

ufakken bende sıklıkla him dinlerdim hatta hala dinlerim ama okadar sık değil. Aklımın ucundan bile geçmedi cinsel tercihi.

mgntwmn dedi ki...

benim için manzara önemli, ama deniz manzarası önemli diil. ışık yoksa ister deniz olsun, ister tarla.
evimin benim sevdiğim bir çamlıca tepesi manzarası var ve evet her akşam içiyorum:))

"him" ne? "onu" mu demek istedin?

Chopartypical dedi ki...

him diye bir grup vardı. bakayım

http://images.google.com.tr/images?hl=tr&q=him&um=1&ie=UTF-8&ei=9VO-S9DiN5besAbp_-DxBQ&sa=X&oi=image_result_group&ct=title&resnum=4&ved=0CCgQsAQwAw

bu linkte görsel olarak bakabilirsin.

çamlıcayı izleyerek içiyorsan, bizde sana bakıp içiyoruz demektir :)

sen ordan biz burdan yaşasın alkolik hareket.

mgntwmn dedi ki...

dinleyince hatırladım. ya da hatırladığımı düşünüyorum:)

e karşılıklı içiyorsak şerefe o zaman!