Sayfalar

23 Nisan 2010 Cuma

bana ne ben oynamıyorum işte!


Bu resmi tatilde herkes dışarda günlük güneşlik çayır çimen serilmişken çalışıyor olmamdan mı, dün 15 sene sonra ilk defa annemlerden para almış olmamdan mı, akşam dolabı döküp onlarca giysiden bir kombinasyon çıkartamayıp ne kadar demode olduğumu, yenilenmem gerektiğini düşünürken kemer sıkma politikamın ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre daha devam edeceğini hatırlamamdan mı, hiç yaşama sevincim kalmamışken bazen varmış gibi yapmamdan mı, artık hiçbir şeyin beni şaşırtmıyor olmasından mı, insanlarla konuşmaktan sıkılıyor, hayatı fast forward’a almak istiyor olmamdan mı, kendimi daha iyi hissetmek için ünlü modellerin makyajsız fotoğraflarına bakıp aslında ne kadar çirkin olduklarını düşünerek kendime bundan bir moral payı çıkartmaya çalışmamdan mı, “nasılsın” sorusunu “bunun uzun bir cevabı var” şeklinde yanıtlamamdan mı, bir Cuma gecesi tiyatroya gidecek olmamdan mı, iki gün üst üste böyle depresif post atmamdan mı, önce artık hiç aşık olmayacağımı düşünürken, şimdi bir de artık hiç seks yapmayı istemememden mi, bunların hepsini evime koşarak kendimi atıp 2 kadeh içince unutmuş olacağımdan mı bilmiyorum ama ben bu hayatı oynamak istemiyorum. Ya da kafamı kesip, artık düşünme organım olmadan yola devam etmek istiyorum, tutmayın.

Moda'da bir duvar


Bu da hala varsa 23 Nisan çocukları için gelsin. Kadıköy'de bir tezgah ve bir duvardan

5 yorum:

fevkalade olağan dedi ki...

içindeki çocuğun bayramı kutlu olsun.. mesajımı kendisine iletirsen sevinirim.. şöle olucak o iletme işlemi.. aynaya bakıp gülümsiyceksin.. o anlar..

eet sevgi kelebenki oldum.. yihaa.. :))

Kürksever dedi ki...

"iki gün üst üste böyle depresif post atmamdan mı" demeyiniz lütfen, blogun başından beri istikrarlı bir çizgi görüyorum ben:)

mgntwmn dedi ki...

fevk. günün anlam ve önemine göre karakter değiştirmişsin:) ben de dün, evvelki günün acısını çıkarttım valla. yarına allah kerim.

coskun hürsel beni tenis öğrenirken izlemeye gelen bir arkadaş vardı. nasıl bu kadar kötü oynayabiliyorsun diye takılır dururdu. bir gün kendisini korta çağırdık. bir iki topu karşılayamamadan sonra "ya bu raket delik mi" demeye başladı. korta çağırayım mı? denemek ister misiniz:)

Kürksever dedi ki...

İşte fevkalade bir formspring sorusu: Kort mu, pist mi?

mgntwmn dedi ki...

formspring'ten gel:)ne olacaksa:))